Lavanta, kekik, nane, fesleğen gibi
ballıbabagiller familyasından bir bitkidir. Latince ismi Lavandula’dır.
Latince’de yıkamak,yıkanmak anlamına gelen “lavare”ve mosmor ya da mavimsi
anlamına gelen “livendula” kelimesinden türemiştir.
25 kadar türü olan lavanta, Kanarya Adaları’ndan
Akdeniz kıyılarına ve Hindistan’a kadar uzanan bir alana yayılmıştır.
- Lavanta, 20- 60 cm
boylanabilen, Haziran - Temmuz aylarında çiçek açan, yarı çalımsı, çok yıllık
bir bitkidir. 60 cm kadar derine giden kazık bir köke sahiptir. Lavanta
bitkisini yakından tanımayanlar, onun enfes kokusunun sadece çiçeklerinde
olduğunu düşünebilir. Ancak lavantanın yaprakları ve sapları da aynı muhteşem
kokuya sahiptir. Dik duran saplar genellikle 4 köşelidir. Tüylü ve gri yeşil
bir renktedir. Kuvvetli dallanır ve yaşlandıkça alt dallar odunlaşır. Dört
köşeli dallar üzerinde karşılıklı bulunan 2- 6 cm uzunluktaki çok kısa saplı
yapraklar, ucu sivri, kenarları tam ve içeriye kıvrık şeritsi tipte olup, her
iki yüzü pamuksu tüylerle örtülü bulunmaktadır. Orta kısmında belirgin, uzunluğuna
bir oyu vardır. Yapraklarındaki pamuksu tüyler, yaşlı yaprakların üst
yüzeylerinde görülmez. Alt yüzeyde ise gümüşi renkte düzeler görülür. Çiçekleri
20-30 cm uzunluğunda çıplak saç ucunda bulunur. Çiçek başağının uzunluğu 16-20
cm olup, genellikle 4-6 çiçek kümesinde ve her kümede 6-14 adet çiçek bulunur.
Çiçek kümeleri karşılıklı bulunan içi düz ve parlak, dışı tüylü bulunan 5 mm.
uzunluğunda iki çanak yaprak tarafından korunmaktadır. Bu çanak yaprak çiçeği
boru gibi sararak büyür ve üst kenarlarında 4 adet küçük sivri dişle
nihayetlenir. Ayrıca bir tanede oldukça büyük ve kolay ayırt edilebilen bir
çıkıntı daha bulunur. Çanak yaprakların dış yüzleri kuvvetli türlüdür ve
üzerinde 12 adet uzunlamasına damar bulunur. Çanak yaprağın tüyleri arasında
salgı tomurcuğu ve tek hücreli drüze tüyleri bulunur. Çanak yaprağın altında ve
en dışta fazla gelişmemiş olan epikalix mevcuttur. Maviden violeye doğru
değişen taç yaprağı önce boru şeklinde büyür ve boğaz kısmında biraz genişler. Üstte ise aynı büyüklükte yukarıya doğru 2 büyük parçalı, aşağıya doğru 3 küçük parçalı dudaklarla son bulur. Korolla tüpüne bağlanmış
olup, tüp dışına çıkmayan, ikisi uzun, ikisi daha kısa 4 adet erkek organ bulunmaktadır. Bunlar taç yapraklarını hiçbir zaman geçemezler. Böceklerin ziyaret etmesi sonucu yabancı
döllenme olur.
Yüzlerce yıldır fiziksel güzellikleri,
yatıştırıcı koku, şifa verici özellikleri ile değerlidirler. Bunlara ek
olarak, lavanta çiçekleri hayranlığı, zarafet ve şıklığı temsil eder. Lavanta
çoğunlukla, doğada az bulunan, gururun, gösterişin, farklılığın rengi olan mor
renge sahip bir bitkidir. Mor renk için erkeği temsil eden mavi ve kadını
temsil eden kırmızı renklerini karıştırarak elde edebiliriz. Erkek ile kadının
eşitliğinden, iki yarımın bir bütün etmesinden söz edebiliriz lavanta için.
Aşkı çektiğine inanılan lavanta şifa, barış getirir. İş ve para
konularında şans getirdiğine inanılır.
- Lavanta çiçeği hikayesinde, dağların ve ormanların tanrıçası
Artemis’ten söz edilmektedir. Artemis doğduktan sonra, lavanta çiçeği Artemis
tanrısının kutsal bitkisi olarak seçilmiştir. Artemis, kutsal sayılan lavanta
yağını, baştan ayağa kadar sürer ve mis gibi kokarmış. Bu yüzden mis kokusuyla
bilinirmiş. Mitolojik hikayesi bu şekilde olsa da, tarihi olarak kalıntılara
bakıldığında, Denizli Hierapolis tiyatrosundaki kabartmalarda işlenmiş
figürlerde, genç kızların elinde lavanta buketleri görülmektedir.
- Özellikle, ortaçağ döneminde yaygın olan veba hastalığından
etkilenmemek için ve veba hastalığından kurtulmak için, özellikle bina
zeminleri lavantayla kaplanırmış.
- Eski dönemlerde, lavantayı güvelerden korunmak için
kullandıkları gibi, şekerle birlikte karıştırılarak, konserve şeklinde
tüketildiği de bilinmektedir.
- Lavanta çiçeğinin geçmiş tarihi çok fazla yaşanmışlık ve
hikayelerle dolu olduğu için gizemli ve tercih edilen çiçeklerden biridir.
Kokusu ve güzelliği kadar, şifa dağıtan bir çiçektir.